Gülcan Mengüllüoğlu: Kuaför ve gelinlik dükkanı işleten mesleğine aşık bir kadın…

Gülcan, kuaför ve gelinlik sektöründe 35 yılını dolduran ve mesleğini ilk günkü heyecanla yapan bir kuaför. Antakya Sümerler’de Gülcan Kuaför ve Gelinlik’e hem saç hem giyim için başvurabilirsiniz.

1990’da iş yerini açıp resmileştirmiş ve kendisini sürekli geliştirmeye çalışmış bir kadın. Ancak Gülcan sadece meslek sahibi olmakla yetinmemiş ve işyerinde kendilerine meslek edindirmek üzere pek çok kadına eğitim vermiş. “Özellikle genç kızlara bir şeyler öğretmek ve onların meslek edinmesini sağlamak tarifi imkânsız bir duygu!” diyor. Bu bilinçle hem kendi işletmesinde hem de meslek edindirme kurslarında birçok genç kadına eğitim verdiğini ve meslek edindirdiğini söylüyor: “Hayatlarına dokunduğum kızların sayısını bilmem ve bundan duyduğum mutluluk hiçbir şeyle ölçülemez!”

Depremden önce de hem kuaför hem de gelinlik alanında Gülcan’ın altı işletmesi varmış. Bu işletmeleri eğitim verip yetiştirdiği genç kadınlara devrediyormuş. Ancak depremde eviyle birlikte üç kuaför salonu, abiye dükkânı, gelinlik ve moda evi de yıkılmış. Terzi dükkânı ise yıkılmamış ancak üzerine çöken apartmanın altında kalmış. Diğer işletmelerindeki eşyaların hepsinin enkaz altında kalmış. Gülcan, terzi dükkânındaki malzemelerini kurtarabileceğini ancak dükkânının üstüne devrilen apartmanda can kayıpları olduğunu görünce malzemelerini düşünemediğini söylüyor:

“Depremden sonra sudan çıkmış balığa dönmüştüm. Hem evim hem iş yerlerim hepsi yıkılmıştı. Annelerinin gelin başlarını yaptığım kızları, düğünlerine hazırladığım mesleğimden sanki hiçbir şey kalmamıştı.” Gülcan tüm bunlara rağmen mücadele etmeye devam etmiş çünkü kendisinin ifadesiyle “Depremden sonraki süreç benim için çok zordu ama ben mutlaka işimi yeniden kurmalıyım diye düşünüyordum. Meslek aşkı var bende, beni hayata bağlayan tek şey işim.”

Depremden sonra bir çadırkentte birkaç ay arkadaşının yanında kalmaya başlamış. Deprem koşullarından ötürü yıkanamadıkları için birçok kadının kendisine saçlarını kesmeleri için geldiğini ancak kendisinin bir makasının bile olmadığını ve bunun kendisini çok üzdüğünü anlatıyor. Evinden yalın ayak çıkmış, tüm işyerleri yıkılmış, bir makası, tarağı bile yokken vazgeçmemiş Gülcan.

“Evim, işyerlerim yıkılmıştı bir kaşığım bile yoktu. Ama ben pes edemezdim çocuklarım, torunlarım var. Yetiştirdiğim öğrencilerim var mücadele etmek zorundaydım.”

Öğrencileri Gülcan’ı arayıp hocam lütfen yeniden başlayın, biz de gelelim diyorlarmış. Depremin yıkıcılığı ve kayıpları karşısında ancak çalışarak kendisini avutabileceğini düşünmüş. İşini yeniden kurmaya ilk olarak daha önce çalıştığı firmaların kendisine verdiği gelinliklerle, gelinlik işine devam ederek başlamış. Daha sonra MaviKalem’in projesine başvurmuş. MaviKalem ekibi kendisine ihtiyaç duyduğu malzemeleri teslim ettiğindeki duygusunu “MaviKalem karanlıkta bizi aydınlatan bir ışık oldu, yeniden işe başlamama vesile oldu” şeklinde ifade ediyor.

Şimdi evinin bir bölümünde işine devam eden Gülcan işini daha da geliştirmek istiyor. Depremden önce Ortadoğu’da türban eğitimi verdiğini ve tekrar bu noktaya gelmek istediğini belirtiyor. Gülcan’ın geleceğe yönelik planları var: İşini hep ilerletmek ve genç kızlara eğitim verip onlara meslek edindirmek istiyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu